27 Kasım 2010 Cumartesi

Sen Bilmiyordun


Sen Bilmiyordun

Gitmek istiyordum gitme diyordun
Beni karanlığa itme diyordun

Eşkıya kalbime hükmediyordun
Herkesten farkındım sen bilmiyordun

Sen beni üzüyor incitiyordun
Ben sana kırgındım sen bilmiyordun

Kalbimi kırıyor acıtıyordun
Ben sana dargındım sen bilmiyordun

Sen bana günahtın sen bana yasak
Helale uzaktı düştüğüm tuzak
Ben sana tutkundum ben sana tutsak
Ben sana vurgundum sen bilmiyordun

Sen benim uykumu kahreden korkum
Sen zehir zemberek sen zehir zakkum
Sen benim cezamdın ben sana mahkum
Ben sana sürgündüm sen bilmiyordun

Kronik suçumdun tekrar ettiğim
Bazı inkar bazı ikrar ettiğim
Oku oku diye ısrar ettiğim
Mutluluk şarkındım sen bilmiyordun

Sen yangın çıkarır ben söndürürdüm
Sevmesem dünyanı ters döndürürdüm
Seni sürüm sürüm süründürürdüm
Ben senin korkundum sen bilmiyordun

Bir yavuz hırsızdın dikleniyordun
Sustukça sabrıma yükleniyordun
Sen hiç beklemiyor bekleniyordun
Ben sana yorgundum sen gelmiyordun

çok sevdiğim şair abim cemal safiden

23 Kasım 2010 Salı

! ..Çöp Kadın..!


hoşçakallar hoşçakalsın

kaçıp gidiyorum buralardan

şöyle saçımı başımı alıp gidiyorum

dar gelen zamanları

acıtanları, kanatanları

denizlere yaya yaya gidiyorum..



kendimide bırakarak en olmadık yerde

ulu orta öylece..

şehre bişey söylemeyerek

biraz firari

biraz kaçık

ilgiyi severim ya öyle merak edilerek...

gidiyorum..



giderayak delirmek istiyorum

şöyle her ağaç elma,

her bulut pamuk şekeri ve hazır güneş de portakalken

çöp kadın gibi bembeyaz sayfanın ortasında

el salayarak gidiyorum..



'hoşçakal' lar hoşçakalsın..

ben merhabalardayım

arayan olursa dönüşüme bi papatya saklasın..!



kara kaşlı kışı yeşil gözlü bahara bıraktım

beni sevdam karşılasın..

18 Kasım 2010 Perşembe

Aşk mı Para mı?

bırak aksın hayat dudaklarımda dudakların tadı kalsın birdaha  duş amla  sakın 

Aşk mı Para mı?

Aşk mı para mı deseler hangisini tercih edersiniz? Aşkı seçecek kadar Don Kişot, parayı seçecek kadar Napolyon musunuz?

15 Kasım 2010 Pazartesi

kavanoz dipli dünya tekerlek dünya

sevgili dostlar başlığa bakıpta bu ata ne diyor böyle demeyin başımdan geçen olayı anlatmaya çalışacağım
bundan tam 13 ay önce  200 tl üzerinde bir fiyat ile bir seyahat çantası aldım çok hoşuma gitti vede bana göre pahalı olmasına rağmen almakta tereddür etmedim yalnız alırken aklıma takılan tek nokta vardı oda ön tekerleri satıcıyı uyardım her hangi bir durumda biz burdayız abi gel garantili bu mal dedikten sonra almak için kartımı uzattım vede cırt diye çekip aldılar neyse ben yeni kaliteli bir valiz aldım diye sevinmeye başladım ardından bir seneden azcık fazla geçmişti ki bir istanbul seyahati gündeme geldi vede aldık biletimizi düştük yola öyle bir hava atıyorum ki yeni valizimle sormayın baya hoşumada gidiyordu neyse vardık istanbula gidecim eve varmak üzere yola düştük az bir yürüme mesafesi vardı yanımdaki arkadaş la başladık yürümeye ve benim havalı şaşalı çanta teklmeye başlamış bile fark etmem çok uzun sürmedi kaldırıp altına baktım ki ne göreyim tamda alırken gıcık olduğum teker aşınmış kendi kendine kitlenmiş dönmüyor  neyse böyle idare ederek vardık eve ama acayipte sinir olmuştum  ilk işim aldığım yeri bulmak tı kartları olcak diye cebimi karışrtıdım buldum bugun yarın derken  bir gun ardım vede eli anahtar tutan ben tekeri yerinden bir civatayı söküp düştüm kapalı çarşı yoluna ilk aramam pazar günü kapalı imiş kalapı çarşı ya adı üstünde  neyse o pazar boş yere geçmesin diye o çevrede çanta satanlara tamirci olup olmadığını sordum ama onlarda pazar günü kapalı imiş ben yinede yerlerini öğrendim bir sonraki hedefim hafta içi izin alıp teker peşine düşmek olacaktı  neyse aradan bir kaçgün geçti saat 16 civarı işten izin aldım ve tekrar düştüm yollara ilk önce satın aldığım yeri zor bir aramadan sonra buldum bilen bilir kapalı çarşıda bir adres bulmak hiç kolay değildir yabancı isen özellikle adam tanımayacak tabi yeni kek müşteri geldi edası ile buyur abi çektiler bana hemen bende cebimdeki tekeri çıkardım dedim ben sizden  bir çanta aldım  vede teker bu hale  geldi  telefonda belirtmiştim size dedim evet senmiydin o  felan evt ee abi sen çantayı getircektin ya kardeşim koca çantayı neden getireyim ki sen bana şu tekeri değiştir yada yedeği varsa ver ben değişirim yada tamirciniz varsa yönlendir yok adam işi yokuşa sürcek ya olmaz abi sen çantayı getircen ben barkasına bakcam firmaya yollucam  hayda neden telefon ettiğimde söylemedin bunu ne bilim abi senin tekeri söküp getirceğini  ee bana başka türlü yardımcı  ol bari tamir edecek usta yokmu başka vaz geçtik garantinden  adam hemen saate baktı ve bu saatte zor yetişirsin adamlar 18:00 kapatır abi banka ya esnaf kardeşlerim sen dedim yine beni yönlendir ben başka gün gelirim taktım artık tekerlek dünyada teker aramayı kafaya taktım ogun bir tamirci buldum kapalı bir tamirci buldum adamın dedeği söz abi bulamazsın bu ithal çanta tekeri yedek parçasını bulman zor ee sen çantayı getir ben uydurayım bir formul başka terek takayım bende uyduruk ilşleri sevmediğimden orjinaldan vazgeçmediğimden  kabul etmedim  neyseo günde eli boş döndüm en kafayada taktım ama o kapalı olan dükkanları hafta içi tekrar gelip gezecektim adı üstünde dükkanlarına çanta hastanesi,çanta tamircisi felan yazıyorlardı ya mutlka bir adam gibi usta bulur tekerimi taktırıpı yine hava yaparak bayram tatiline evime döncektim ya  sil baştan kapalı çarşı ,beyazıt,eminönü  sokaklarında o tamirci bu tamirci gez o bu yana bu o yana yönlendirri gezmediğim polanya pazarı çin pazarı japon pazarı tarzı yerler kalmadı yok arkadaş yokkkk  umudum artık tükendi bir teker uğruna  beş gün heder oldu be  hala elde bozuk teker dolaşıyorum  artık ne içimdeki inat kaldı nede tekrar gezecek gücüm takadim kalmadı evin yolunu boynumu büktüm ve bozuk tekeri yerine tekrar taktım vede hala o şekilde evime kadar gelebildim ama hala kafama takılmış durumda o tekeri yapacam en sonunda kendim yapacam aklımda bir fikir var artık onuda yapabilirsem yazarım

10 Kasım 2010 Çarşamba

hadi kusurlarımızı sıralayalım

Herkesin kendince büyüklü küçüklü kusurları var. Becerebildikleri, beceremedikleri var. Kusurları suç saymak hem adil değil, hem de kimsenin o kadar mükemmel olamayacağı ortada olduğuna göre mutsuzluk sebebi. Sizin o küçük kusurunuz ne?

7 Kasım 2010 Pazar

Yalnızlık...


Sen küsüp giderken bir çift sözüme,
Sessizce karşıma çıktı yalnızlık...
Pişmanlık hissiyle yanan yüzüme,
Beter ol der gibi baktı yalnızlık! ...

Dilimden düşünce o çirkin hece,
Kapımı sen açtın bu zalim güce.
Dört yanım karlı dağ oldu her gece
Çığ gibi üstüme çöktü yalnızlık! ...

Ne kadar hasretsem bir tebessüme,
O kadar muhtacım son nefesime.
Ruhumda beliren her hevesime,
Bir hüsran perdesi çekti yalnızlık...

Bu nasıl bir garez, bu nasıl bir kin?
Serviler şehrini gösterir her gün?
Sevgilim seni de ağlatır bir gün,
Gözünü canıma dikti yalnızlık! ...

6 Kasım 2010 Cumartesi

içimizdeki canavara test yapalım

keşke insanda da araba gibi fren sistemi olsa idi 
Canımız bir şeye sıkıldığında değil, çok ama çok öfkelendiğimizde, hırslandığımızda birer canavara dönüşürüz. Siz hangi canavara dönüştüğünüzü biliyor musunuz?

4 Kasım 2010 Perşembe

aşkmı mantıkmı sizce???

iranli bir şair diyor ki aşka uçarsan kanadın yanar .Bu söze cevaben Mevlana hz. Diyorki aşka uçmazsan kanat neye yarar !!!! bende diyorumki sevgili dostlar aşkmı mantıkmı hadi yorumlaryalım

Kasım Savruğum


Kasım Savruğum

Gözlerinde bir çift muhabbet
Aklı firar ettiren
Sana getiren
Yüreğin ikizi

Yurdumun oğlu.

Yük
Tepemde, solumda el ele
Aşk ve sevgi sarhoşu kafa

Debeleniyorum havuzda
Batmaya, çıkmaya yasaklı.
Yüzmek kimin haddine
Mavide gizli çizme.

Güneş eğik akşama
Gün yıldızla çekişmekte;
Üveyikler yağıyor gökten parça parça
Madrabazın dişleri sevinmekte…

Armağan kına çarşıda
El öpene
Diz bükene

Bunca yıllık emekler…

Kim doldurdu kim boşaltı havuz problemleri
Pınarları kurumuş damlaya muhtaç yüreklere...
Kasırgalarda verilen sözler.
Dudak kımıltısı bekler gözler
Aydınlık yolda
Sen savrulmakta…

Kasım savruğum
Bana yabancı değil girdaplar
Sana denizin büyüklüğü kadar…

Bir kulaçlık deniz, bir adım ötesi huzme
Yön et kendine

Yurdumun oğlu kızı
Aşk
Sevgi
Yüreğin ikizi
Üveyikler bekler gökyüzü

02 Kasım 2010

Rahime Kaya