26 Eylül 2010 Pazar
istanbulun havasına kızlarna alışamdım gitti...??
13 Eylül 2010 Pazartesi
12 Eylül 2010 Pazar
11 Eylül 2010 Cumartesi
öldür artk şu adamı ))) buraya tıkla
 |
| bu clipteki kızın yerinde olmak isteyen eminim çok kız vardır neden düşmanız kızlar ile bilmem ki ben şahsen herzaman kızlara karşı barış çubuğu uzattmış birisiyim |
10 Eylül 2010 Cuma
(((DİLENCİ AYDA 900 DOLAR KAZANIYOR )))
İstanbul Üniversitesi ile Hacettepe Üniversitesi’nin araştırmasına göre, bir dilenci ayda ortalama 900 dolar kazanıyor
Kanadalı bir dilencinin aylık ortalama 638 dolarlık kazancıyla kıyaslanınca Türkiye’de dilenciliğin neden kârlı bir sektör olduğu daha kolay anlaşılıyor.
Profesyonel anlaşılıyor
Prof. İsmail Coşkun ile Dr. Alek Erkilet başkanlığında bir ekip tarafından yapılan araştırma, toplumun ‘profesyonel dilenci’ ile ‘zaruret yüzünden’ dilenen insanı kesin çizgilerle birbirinden ayırdığını gösteriyor. Profesyonel dilencilere karşı, tahmin edilebileceği gibi olumsuz bir önyargı var. Zaruret yüzünden dilenenler ise büyük bir anlayışla karşılanıyor. Buna rağmen kazandıkları parayla yatırım yapan profesyonel dilencilerin sayısı hiç de az değil. Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Turgutlu köyü sakinleri dilencilikten elde ettiği gelirle Adana ve Kozan’da benzin istasyonu açıyor veya paralarını bankaya yatırıyor.
Adana’dan İstanbul’a
Araştırma, İstanbul’a en çok dilencinin Adana’dan yöneldiğini ortaya koyuyor. Adana’yı Zonguldak, Samsun ve Tokat izliyor. İstanbul’da en çok dilenci ise Fatih, Eminönü, Şişli ve Beyoğlu ilçelerinde yaşıyor. Yeni ilçelerden Bağcılar ve Ümraniye de dilenci yönünden hayli zengin. Ancak en şaşırtıcı olan dilencilik çeşitleri. Araştırmaya katılanların anlattıklarından yola çıkarak dilencileri 44 farklı kategoriye ayırmak mümkün.
Önce böbrek hastasıydı sonra lösemi
UMUT Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Ahmet Kulca, trende maskeli bir çocuğa rastlıyor. Annesi ‘Böbrek nakli bekliyor’ diyor. ‘Ağız maskesinin ne alakası var’ diye soruyor. Ertesi hafta çocuğum lösemi hastası diye dolaştırıl dığını görüyor. Kulca’nın yorumu şu: “Dilenciler kendilerini koşullara ve verilen tepkilere uyarlıyorlar.”
Kanadalı bir dilencinin aylık ortalama 638 dolarlık kazancıyla kıyaslanınca Türkiye’de dilenciliğin neden kârlı bir sektör olduğu daha kolay anlaşılıyor.
Profesyonel anlaşılıyor
Prof. İsmail Coşkun ile Dr. Alek Erkilet başkanlığında bir ekip tarafından yapılan araştırma, toplumun ‘profesyonel dilenci’ ile ‘zaruret yüzünden’ dilenen insanı kesin çizgilerle birbirinden ayırdığını gösteriyor. Profesyonel dilencilere karşı, tahmin edilebileceği gibi olumsuz bir önyargı var. Zaruret yüzünden dilenenler ise büyük bir anlayışla karşılanıyor. Buna rağmen kazandıkları parayla yatırım yapan profesyonel dilencilerin sayısı hiç de az değil. Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Turgutlu köyü sakinleri dilencilikten elde ettiği gelirle Adana ve Kozan’da benzin istasyonu açıyor veya paralarını bankaya yatırıyor.
Adana’dan İstanbul’a
Araştırma, İstanbul’a en çok dilencinin Adana’dan yöneldiğini ortaya koyuyor. Adana’yı Zonguldak, Samsun ve Tokat izliyor. İstanbul’da en çok dilenci ise Fatih, Eminönü, Şişli ve Beyoğlu ilçelerinde yaşıyor. Yeni ilçelerden Bağcılar ve Ümraniye de dilenci yönünden hayli zengin. Ancak en şaşırtıcı olan dilencilik çeşitleri. Araştırmaya katılanların anlattıklarından yola çıkarak dilencileri 44 farklı kategoriye ayırmak mümkün.
 |
| kredi kartı geçerlidir dikkatinizi çekerim |
Önce böbrek hastasıydı sonra lösemi
UMUT Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Ahmet Kulca, trende maskeli bir çocuğa rastlıyor. Annesi ‘Böbrek nakli bekliyor’ diyor. ‘Ağız maskesinin ne alakası var’ diye soruyor. Ertesi hafta çocuğum lösemi hastası diye dolaştırıl dığını görüyor. Kulca’nın yorumu şu: “Dilenciler kendilerini koşullara ve verilen tepkilere uyarlıyorlar.”
9 Eylül 2010 Perşembe
(((ESKİ BAYRAMLAR))) bayramlaşalım
 |
| el öpme ile dudak aşınmaz gün gelir seninde elini öpen birileri mutlka çıkar |
eski bayramlar'a eskiden şöyle idi böyle idi diye ah vah diye başlayan
bayramlar kimi bana her gün bayram kimi bayram gelmiş neyime
fazla uzatmayalım da kısaca biz hala eskidemi kalıyoruz ki
koca dünya denirdi eskiden sizce dünya eskisi gibi kocaman geliyormu
gelişen teklonoji zenginleşen dünya insanları bencil egoist yaparken
nasıl olurda bayaramların eski kalmasını bekleriz ki diceğim o ki
biz değiştikce bayramlar değişik anlamını yitirmiş gelecek bizlere
bizlerden önceki nesillerde aynı şikayetle gelip gittiler bunuda unutmamalıyız
her günümüz bayram neşesi ile her günümüz mutlu sağlıklı geçmesi dileğiyle
(((HERKESİN BAYRAMI MÜBAREK OLSUN )))
7 Eylül 2010 Salı
Cinsel ilişki sırasında kalbi durdu sizlere ömür
 |
| daha 21 yaşında heyecandanmı korkudan mı |
Sivas'ta erkek arkadaşı 21 yaşındaki H.G.D. ile cinsel ilişkiye girdiği sırada 21 yaşındaki V.Y.'nin kalbi durdu. Ambulansla hastaneye kaldırılan V.Y. kurtarılamadı
Olay, Mevlana Mahallesi Güzel Evler A Blok 5'inci katındaki apartman dairesinde meydana geldi. V.Y. öğlenden sonra 1.5 yıldan bu yana birlikte olduğu erkek arkadaşı H.G.D.'nin evine gitti. İki sevgili burada bir süre sonra cinsel ilişkiye girdi. İlişki sırasında genç kızın kalbi durdu. Paniğe kapılan H.G.D. hemen ambulans çağırdı. Eve gelen ambulansa konulan V.Y. Numune Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Burada kalbi tekrar çalıştırılmak istenen V.Y. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Cinayet masası ekipleri H.G.D.'yi gözaltına alarak evde incelemelerde bulundu. Polisin cinayet ihtimalini de göz önünde bulundurduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. Olayın ayrıntıları H.G.D.’nin vereceği ifadeler sonrası netlik kazanacak.
haberin detayı için link altta
http://haber.mynet.com/detay/yasam/cinsel-iliski-sirasinda-kalbi-durdu/531114
6 Eylül 2010 Pazartesi
5 Eylül 2010 Pazar
! ! ..ZAMANlamam AŞK..! !
direnmekti aşk öncelerde..
sana, bana, duygularıma..
bir çift dünya gibi gözlerini gözardı etmekti..
korkaklıktı belki de..
kendimi aştığım, yüreğimi aştığım vakit;
yine karşımdaydın işte..
şaka gibiydi..
kızarken, beklerken ve özlerken buldum kendimi
bak şimdide gülerken..!
gururumu, inadımı, şımarıklığımı zaptedemediğimde
bir hışımla sana koşup geldiklerinde
sevimli bir bakışla karşıladın hepsini.
sana gelmeselerdi..
hani tutabilseydim..
yazsaydım satır satır içimden gelenleri..
burdan sana yol olurdu.
ve bu kezde kızarken sevdim seni..!
yüzünü göremediğim saatlerde;
hani şehir yoğun,
insanları,
sen - ben,
şarkılarını dinledim,
okudum mesajlarını..
bilsen ertesi günlere ne rüşvetler verdim
biran önce geçsinler diye..
bukezde seni özlerken sevdim işte..!
içim içime sığmadığı vakitlerde;
bir kağıda bir kaleme triyakiliğim oldu..
hep ol diye,
hep sevil diye,
tam da şimdiki gibi;
şiir yazarken sevdim seni..!
sana, bana, duygularıma..
bir çift dünya gibi gözlerini gözardı etmekti..
korkaklıktı belki de..
kendimi aştığım, yüreğimi aştığım vakit;
yine karşımdaydın işte..
şaka gibiydi..
kızarken, beklerken ve özlerken buldum kendimi
bak şimdide gülerken..!
gururumu, inadımı, şımarıklığımı zaptedemediğimde
bir hışımla sana koşup geldiklerinde
sevimli bir bakışla karşıladın hepsini.
sana gelmeselerdi..
hani tutabilseydim..
yazsaydım satır satır içimden gelenleri..
burdan sana yol olurdu.
ve bu kezde kızarken sevdim seni..!
yüzünü göremediğim saatlerde;
hani şehir yoğun,
insanları,
sen - ben,
şarkılarını dinledim,
okudum mesajlarını..
bilsen ertesi günlere ne rüşvetler verdim
biran önce geçsinler diye..
bukezde seni özlerken sevdim işte..!
içim içime sığmadığı vakitlerde;
bir kağıda bir kaleme triyakiliğim oldu..
hep ol diye,
hep sevil diye,
tam da şimdiki gibi;
şiir yazarken sevdim seni..!
4 Eylül 2010 Cumartesi
..Öyleyse..?
çocukluğum yaşamak istedikçe hayallerindeki sevgiyi
yalan şehrin yalancıları inandırmaya çalışıyorlar;
sevda yok, masumiyetini yitirdiği yerde yitirildi..! !
oysa her yıldız gözlerin
her güneşte sıcaklığın
ve her buluşmada ilk günki heycanım
gerçeğin gözünün içine baka baka yalan diyorum..!
öyle acı ki yazamam
her sabah uyanmak inanmadığın bir hayata
ve deli gibi inkar etmek
elin yüzün aşkken
yaşanmamış saymak bize dair ne varsa..
aramak istedikçe aramamak
ve kaybetmek bulduğun ne varsa
yanındayken sarılmak
avaz avaz susmak gözlerinde
zamanı durdurmak
kafa tutmak o kanı kaynayan arsız saatlere...
yorma beni aşk
yorma aşkım..
yüreğinin vadesi dolmuş acıları
çiçek açmayı bekleyen bu aşkı gölgeleyecekse eğer;
durma şimdi git
ben yalancı dediğim insanları birbir kutlarım...!
yalan şehrin yalancıları inandırmaya çalışıyorlar;
sevda yok, masumiyetini yitirdiği yerde yitirildi..! !
oysa her yıldız gözlerin
her güneşte sıcaklığın
ve her buluşmada ilk günki heycanım
gerçeğin gözünün içine baka baka yalan diyorum..!
öyle acı ki yazamam
her sabah uyanmak inanmadığın bir hayata
ve deli gibi inkar etmek
elin yüzün aşkken
yaşanmamış saymak bize dair ne varsa..
aramak istedikçe aramamak
ve kaybetmek bulduğun ne varsa
yanındayken sarılmak
avaz avaz susmak gözlerinde
zamanı durdurmak
kafa tutmak o kanı kaynayan arsız saatlere...
yorma beni aşk
yorma aşkım..
yüreğinin vadesi dolmuş acıları
çiçek açmayı bekleyen bu aşkı gölgeleyecekse eğer;
durma şimdi git
ben yalancı dediğim insanları birbir kutlarım...!
3 Eylül 2010 Cuma
2 Eylül 2010 Perşembe
1 Eylül 2010 Çarşamba
'ERKEK TİCARETİ'NE BASKIN!
 |
| http://www.borsagundem.com/haber/oku/gundem/29933/erkek_ticaretine_baskin |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)